Skip to main content

Türkiye’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye (BMÇHS) göre özgürlüğünden yoksun bırakılan çocukların “insancıl biçimde ve insan kişiliğinin özünde bulunan saygınlık ve kendi yaşındaki kişilerin gereksinimleri göz önünde tutularak” (Madde 37) ve “durumları ile orantılı ve kendi esenliklerine olacak şekilde” (Madde 40) muamele görmesi, çocukların hakkıdır. Bu maddelerin yanında, çocukların yaşadıkları travmatik olayın ardından kapalı kurumda kalmaya devam etmeleri BMÇHS tarafından tanınan çocuğun yüksek yararı ilkesinin (Madde 3), gelişim (Madde 6) ve sağlık haklarının (Madde 24) ihlalidir! Bu nedenle, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Hâkim ve Savcılar Kurulu (HSK), Türkiye Barolar Birliği (TBB)Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, TBMM Hükümlü ve Tutuklu Alt Komisyonu, TBMM Çocuk Hakları Alt komisyonu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Kamu Denetçiliği Kurumu ve tüm ilgili kurumları; işbirliği içinde çalışarak aşağıdaki taleplerle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyoruz. HSK, TBB ve yargı faaliyetinin özneleri olan avukat, hâkim ve savcılardan;  Çocukların tutuklu yargılanmasından ivedilikle vazgeçilmesini, çocuklar için tutuklamanın en son çare olmasına yönelik temel ilkenin dikkate alınmasını, yaşanılan depremin etkileri göz önüne alınarak çocukların tahliyeleri yönünde harekete geçilmesini, tahliye kararları verilirken çocuğun korunma ihtiyacına ilişkin koruyucu ve destekleyici tedbirlerin alınmasını,  Anneleriyle birlikte hapishanede tutulan çocukların yüksek yararı için, anne mahpusların ev hapsi gibi hapishane dışı çözümlerle tahliye edilmesini,  Afet bölgelerindeki hapishanelerde olup farklı illerdeki kurumlara sevk edilen ya da afet bölgesinde yargılamaları devam eden mahpus çocukların ve çocuğuyla birlikte kalan mahpus annelerin adil yargılanma haklarının gözetilmesini;  Mahpus avukatlarının da depremden zarar görmesi durumunda, mahpusların hukuki destekten faydalanma haklarının olumsuz etkilenebileceğinin dikkate alınarak bu konuda gerekli tedbirlerin alınmasını,