Skip to main content

6 Şubat 2023 tarihinde, binlerce insanın hayatını kaybettiği iki büyük deprem yaşayan Türkiye’de, 12-18 yaş aralığındaki mahpus çocuklarla birlikte, mahpus annelerinin yanında kalan 0-6 yaş aralığındaki çocuklar, kapalı ceza infaz kurumlarında tutulmaya devam ediyor1 . Hapishanelerdeki çocukların bir kısmı depremden doğrudan etkilenmişken, diğer çocuklar da bu felakete tanıklık ediyor. Bununla birlikte, kamuoyuna yansıyan hapishanelerdeki şiddet vakaları2 da mahpus çocukların güvenlik ihtiyacının karşılanması konusunda ciddi endişelere yol açıyor. Bir çocuğun kendisinin ya da yakınlarının, afete doğrudan ya da dolaylı olarak maruz kalması travmatik bir olay olduğu gibi afete tanık olmak da çocuklar için zorlayıcı bir deneyimdir. Travma yaşayan bir çocuk, travmanın kalıcı etkilerinden korunabilmek için güvendiği kişilerle bağ kurarak güven duygusunu yeniden inşa etmeye, hakkında endişe duyduğu kişilerin güvende olduklarını görmeye, duygularıyla baş etmesine destek olacak kişilerle bir arada bulunmaya ve duygularını dışa vurup destek alabileceği bir ortama ihtiyaç duyuyor. Ailelerinden, evlerinden uzakta olan, dışarıdan her an haber alma şansı bulunmayan, güvendikleri yetişkinlerin ilgisinden mahrum kalan, sürekli kapalı ortamda tutulan hapishanelerdeki çocuklar ise depremin etkilerini daha farklı yaşıyor. Deprem sırasında kapalı kurumda bırakılmış olmak, istediği zaman çıkamayacağını bilmek, yeniden deprem olma ihtimalini düşünmek, hem kendisi hem sevdikleri için kaygılanmak; çocukların psikolojik iyi olma halinde önlenmesi güç hasarlar bırakma riski taşıyor.