Giriş
6 Şubat’ta yaşanan depremlerin üzerinden tam bir ay geçti. Ve bir ayın sonunda henüz; güvenlikli ve sağlıklı barınma alanları yaratılamadı, aranan/refakatsiz çocuklar için işlevsel bir kayıt-takip sistemi oluşturulamadı, depremden etkilenen mahpus çocuklar için gerekli adımlar atılmadı, çocuklar için kapsayıcı psikososyal destek ağları oluşturulamadı, çocukların eğitime erişimi sağlanamadı…
Deprem bölgesinde hem enkazlardan hem de toplu barınma alanlarındaki kalabalık yaşam koşullarından kaynaklı salgın hastalıklar ve halk sağlığı sorunları ortaya çıkmaya başladı. Çöp toplama hizmetlerinin sekteye uğramasından atıklar ve enkaz kalıntıları insan sağlığını tehdit edecek boyutlara ulaştı.
Çocukların sağlığı ve güvenliği için, daha fazla gecikmeden atılması gereken acil adımları paylaşıyor ve ilgili kamu kurumlarını sivil toplumla da işbirliği yaparak acilen gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz.
Barınma
● Kayıt sisteminin acil olarak oluşturulmasını; ihtiyaçların belirlenmesi ve giderilmesi için çocukların sayısının, farklı kırılımlara göre (yaş, cinsiyet gibi) tespit edilmesini,
● Araç trafiği olan yolların, çatışma, yağma, hırsızlık ve izdiham riskinin bulunduğu hizmet birimlerinin ve kaza ve yangın risklerine açık olan tüm çadırların çocuklar için güvenli hale getirilmesini,
● Çevre güvenliğini sağlayabilmek için hafriyat ve yıkım bölgelerinde atıkların toplanacağı / boşaltılacağı alanların atık yönetmeliğine göre belirlenmesini,
● Elektrik ve su şebekelerine erişim sağlanmasını; salgın riskine karşı yeterli sayıda tuvalet ve banyo alanlarının kurulmasını ve hijyen denetiminin yapılmasını,
● Başta istismar tedbiri olmak üzere bu alanlarda çocukların yararı açısından mahremiyetin sağlanmasını,
● Çocukların ihtiyaçlarının karşılandığı, bir araya gelerek oynayabilecekleri, kendilerini ifade edebilecekleri, karşılaştıkları zorluklarla başa çıkma becerisi edinebilecekleri, çocuk haklarını gözeten çocuk dostu alanların oluşturulmasını,
● Sivil inisiyatif ve meslek odalarının izleme ve gözlem yapmalarının kolaylaştırılmasını acilen talep ediyoruz.
Sağlık
● Barınma alanlarının hijyen koşullarının sağlanmasını ve denetlenmesini; yeterli sayıda hijyen malzemesinin düzenli aralıklarla dağıtılmasını,
● Çocuklar için kaliteli, nitelikli, sürekli ve erişilebilir tedavi hizmetlerinin sağlanmasını,
● Yatarak ya da ayakta tedavisi devam etmekte olan çocuklara verilen sağlık hizmetlerinin niteliğinin (fizik tedavi hizmetleri, ortez ve protezler vb.) ve sürekliliğinin, çocukların üstün yararını ve yaşam kalitesini gözetecek biçimde sunulmasını ve erişilebilir olmasını,
Bunlarla birlikte deprem bölgesinde ve geçici barınma alanlarında;
● Çocukların gelişimsel ihtiyaçlarına uyumlu tuvalet ve banyo gibi kalıcı veya seyyar alanların oluşturulmasını ve düzenli temizlik ve malzeme temininin yapılmasını,
● Çocukların yaş ve gelişimsel özellikleri, engelli ile nadir veya süreğen hastalığı olanların özgün ihtiyaçları dikkate alınarak yeterli, besleyici gıda ve temiz suya erişimin sağlanmasını,
● Engelli, nadir veya kronik hastalığı olan çocukların ilaç, özel gıda, bez, tıbbi ekipman gereksinimlerinin karşılanmasını; tetkik ve takiplerinin aksamamasını,
● Temiz içme ve kullanma suyuna erişim için su kaynağı hasar tespiti ve onarım çalışmalarının acilen tamamlanmasını; suların sanitasyonunun yapılarak güvenli şebeke suyunun sağlanmasını,
● Yenidoğan, bebek ve lohusa takibinin düzenli ve yeterli düzeyde yapılmasını ve sağlık kurumlarında veya afet alanlarında yenidoğan ve anneler için özel ve güvenli alanlar oluşturulmasını; bebek bezinin düzenli temin edilmesini
● Bakım kurumlarında olan çocuklar dahil olmak üzere tüm çocuklar için birinci basamak sağlık ve psikososyal destek hizmetlerinin düzenli ve yeterli düzeyde sağlanmasını; aşılama hizmetlerinin düzenli sunulmasını, eksik aşılı çocukların aşılarının tamamlanmasını,
● Geçici barınma alanlarında aile hekimi/pratisyen hekim ve hemşirenin bulunduğu aile sağlığı merkezlerinin kurularak birinci basamak sağlık hizmetlerinin devamlılığının sağlanmasını, bu hizmetin sağlanamadığı barınma alanları için gezici sağlık hizmetlerinin oluşturulmasını,
● Amputasyon işlemi gerçekleşen çocuklar için acil cerrahi bakım, ortez/protez ve fiziksel ve ruhsal rehabilitasyon gereksinimlerinin karşılanmasını; bu çocukların kardeşleri ve ebeveynlerine psikososyal desteklerin sağlanmasını,
● Ayrıca tedavisi devam eden refakatsiz çocuklar öncelikli olmak üzere tüm çocukların psikososyal açıdan desteklenmesini ve bunun sağlanabilmesi için her hastanede nitelikli ve yeterli sayıda uzman görevlendirilmesini,
● Bebek, çocuk, ergen sağlık izlem protokollerinin uygulanmasını ve ebeveynlere danışmanlık verilmesini,
● Kız çocukların hijyenik ped, ıslak mendil, iç çamaşırı gibi kişisel hijyen malzemelerini çekinmeden ve güvenle almalarını kolaylaştıracak alanların oluşturulmasını,
● Ergenlik dönemindeki çocuklar ve gençlere yönelik cinsel sağlık/üreme sağlığı ile ilgili bilgilendirme ve danışma hizmetlerinin sunulmasını,
● Deprem bölgelerinde yaşanan salgınlar ve salgın risklerine dair çocuklara yönelik koruyucu önleyici tedbirlerin alınmasını acilen talep ediyoruz.
Kayıp/Refakatsiz/Aranan Çocuklar
● Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı eşgüdümü ile kayıp ev refakatsiz çocuklar için çalışacak uzman bir ekibin oluşturulmasını ve bu ekibin akıbeti belirsiz tek bir çocuk kalmayana dek süreci takip etmesini,
● Depremden etkilenen, kendisi ve yakınları hastanelerde tedavi gören ve bununla birlikte hastanelerde, kimsesizler mezarlıklarında ve ihbar gelen her yerde çocuklarını arayan ailelerin sürecini kolaylaştıran ve şehir şehir dolaşarak aramalarını gerektirmeyecek, tüm bilgilere bulundukları yerden ulaşabilecekleri destek birimlerinin oluşturulmasını,
● Kayıp çocuklarını arayan ailelerin başka şehre gitmeleri gerektiğinde süreci hızlandıran destek mekanizmalarının (ulaşım ve konaklama desteği, hukuki ve psikososyal destek, konuyu takip eden uzmanlarla doğrudan iletişim gibi) sağlanmasını,
● Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, refakatsiz kalan tüm çocuklar için koruma yükümlülüğünü ne şekilde yerine getirdiğini; kurum bakımı, koruyucu ailelik ve diğer koruma tedbirlerine ilişkin tüm süreçleri şeffaf biçimde kamuoyu ile paylaşmasını ve ortaya atılan iddialara ivedilikle detaylı bilgi ve belgelerle cevap vermesini,
● Geçici koruma statüsüne sahip, kimlik kartı olmayan göçmen, mülteci çocukların durumu daha riskli olabileceği için depremden sonra refakatsiz kalan tüm çocukların titizlikle takip edilmesini; çocuk ticareti gibi ağır çocuk hakları ihlallerinin önüne geçmek için atılan adımların ve çizilen yolun kamuoyu ile paylaşılmasını acilen talep ediyoruz.
Mahpus Çocuklar
● Çocukların tutulduğu tüm ceza infaz kurumlarında sosyal hizmet uzmanları ve psikologların görev yaptığı kriz masalarının kurularak, her çocuğun afet nedeniyle oluşan ihtiyacının tespit edilmesini ve ihtiyaçlar doğrultusunda çocuğun esenliğini koruyacak adımların atılmasını,
● Çocukların tutuklu yargılanmasından ivedilikle vazgeçilmesini, çocuklar için tutuklamanın en son çare olmasına yönelik temel ilkenin dikkate alınmasını, yaşanılan depremin etkileri göz önüne alınarak çocukların tahliyeleri yönünde harekete geçilmesini, tahliye kararları verilirken çocuğun korunma ihtiyacına ilişkin koruyucu ve destekleyici tedbirlerin alınmasını,
● Anneleriyle birlikte hapishanede tutulan çocukların yüksek yararı için, anne mahpusların ev hapsi gibi hapishane dışı çözümlerle tahliye edilmesini,
● Yakınlarını kaybeden çocuklara mazeret izinlerinin verilmesini, yas hakkına saygı gösterilmesini ve gerekli psiko-sosyal desteğin sağlanmasını,
● Depremden doğrudan etkilenen çocukların talep etmeleri halinde doğal afet dolayısıyla izinli sayılmasını, ihtiyaçları gözetilerek (ulaşım, harcırah, barınma, sağlık hizmetleri, refakat, şiddetten korunma, ebeveyn/bakım veren/vasi bilgilendirme dâhil içinde bulundukları özellikli durumlar da dâhil tüm ihtiyaçları) güvenli tahliye organizasyonunun sağlanmasını, çocuğun korunma ihtiyacının olması halinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bildirimde bulunulmasını,
● Hapishanelerin ve çocukların, deprem nedeniyle içinde bulundukları güncel durum hakkında açıklama yapılmasını, afet yönetimi kapsamında hapishanelerde atılacak adımlardan tüm kamuoyunun düzenli haberdar edilmesini acilen talep ediyoruz.
Mülteci Çocuklar
● Mülteci çocukların nitelikli eğitim hakkına erişebilmeleri için, deprem bölgesinden gelen mültecilere yönelik uygulanan ve 60 gün sonra afet bölgesine geri dönmelerini öngören yol izni uygulamasının kaldırılmasını,
● Çocuğun üstün yararı ilkesini ve eğitime erişim hakkını gözeterek, deprem dolayısıyla aileleriyle/yakınlarıyla birlikte veya refakatsiz olarak göç etmek durumunda kalan mülteci çocukların bulundukları illerde, çocukların okula kaydolabilmesine yönelik düzenleme yapılmasını,
● Depremde hayatını kaybeden ve deprem sonrasında refakatsiz kalan mülteci çocukların sayısının ve refakatsiz mülteci çocuklara yönelik uygulamaların kamuoyuna açıklanmasını,
● Afet sonrasında mültecilere yönelik önyargı ve ayrımcılığın artışından dolayı okullarda ve toplumsal hayatta kapsayıcılığın garanti altına alınmasını,
● Deprem bölgesinde bulunan veya bakım verenleriyle farklı illere göç etmek durumunda kalan mülteci çocukların tüm hizmet ve sosyal desteklere erişiminin ayrım gözetmeksizin sağlanmasını acilen talep ediyoruz.
Öğrenci Özelinde Eğitim
● AFAD- Türkiye Afet Müdahale Planı çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlığı için tanımlanan “afet sonrasında ivedilikle eğitim ve öğretim hizmetlerinin sürekliliğini sağlama” önceliğinin/sorumluluğunun güçlenmesini ve desteklenmesini,
● Başta deprem bölgesi olmak üzere ülke genelinde MEB’e bağlı tüm eğitim öğretim kurumlarının afet risk analizlerinin ve denetimlerinin tamamlanmasını,
● Depremden etkilenen, geçici barınma alanlarında bulunan, afet bölgesinde eğitim öğretime başlayacak okullardaki ve afetten etkilendiği için diğer illere geçen yükseköğretim öncesi kademelerdeki tüm öğrenciler için;
– Öğrencilerin durumuna ilişkin tüm verilerin ayrıştırılmış olarak kamuoyuyla paylaşılmasını,
– Öğrencilerin akranları ve eğitimcilerle bir araya gelebilmeleri için yeterli sayıda çocuk dostu mekânın oluşturulmasını,
– Eğitim öğretim mekanlarında düzenli, sürdürülebilir ve ihtiyaca uygun psikososyal desteğe erişebilmelerinin sağlanmasını, iyi olma hallerinin ve esenliklerinin desteklenmesini,
– Bireysel özellikleri ve ihtiyaçları doğrultusunda eğitim öğretim rutinlerinin oluşturulmasını ve eğitim öğretime devamlarının sağlanması için ek destek mekanizmalarının sunulmasını,
– İyi olma hâlinin bütünsel olarak ele alınmasını; çocukların fiziksel, psikolojik, zihinsel, sosyal ve duygusal gelişimlerinin akademik başarının gölgesinde kalmayacak şekilde önceliklendirilmesini,
– Yiyecek, hijyen, kıyafet, eğitim öğretim araç gereçleri dahil olmak üzere temel ihtiyaçlarının okullarda ve ilgili mekanlarda karşılanmasını,
– Nakillerin tamamlanmasını ve öğrencilerin eğitime erişimlerinin ve devamlarının sağlanması için gerekli tespit, destek ve takip mekanizmalarının oluşturulmasını,
– Nakil oldukları okullarda olumlu ve kapsayıcı okul ikliminin yaratılmasına ilişkin çalışmaların hak temelli ve çocuk odaklı sivil toplum örgütleriyle işbirliği içinde gerçekleştirilmesini ve eğitim öğretim ortamlarında ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına yönelik programların geliştirilmesini,
– Ergen gruplara yönelik etkinlik destek mekanizmaları ve mekanlar konusunda yaşanan eksikliklerin giderilmesini acilen talep ediyoruz.
Psikososyal Destek
● Psikososyal destek çalışmalarının bir eşlik süreci olduğunu unutmadan, bu çalışmaların hak temelli, kapsayıcı, özenli ve sürdürülebilir olmasının sağlanmasını,
● Çocuk ve gençlerin içinde bulundukları risk durumları (istismar, kayıplar, ampütasyon ile başa çıkma, intihar vb.) göz önünde tutularak koruyucu destekleyici önlemlerin alınmasını,
● Çocukların ve tüm yetişkinlerin olan bitenlerle başa çıkmalarını, yaşamlarını yeniden düzenlemelerini kolaylaştırmak için hoyratça ve aceleyle değil farkındalıkla ve incelikle desteklenmelerini,
● Psikososyal destek çalışmalarının sunumunda “depremzede”, “afetzede” gibi kavramların acımaya yol açan bir etikete dönüşmesini engellenmesini; depremden etkilenenleri nitelemek için bu kavramların kullanılmamasını,
● Psikososyal destek çalışmalarının deprem sonrası tüm çalışmalarla (insani yardım, kısa ve uzun vadeli barınma olanakları oluşturma, sağlık, eğitim, güvenlik vb. gibi) eşgüdüm içerisinde olması gerektiğini unutmadan hareket edilmesini,
● Psikososyal destek çalışmalarında, saha çalışanlarının da gözetilmesi, desteklenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını, çalışmaya başlamadan önce psikolojik ilk yardım ve çocuk hakları konusunda eğitimler almalarının sağlanmasını,
● Psikososyal destek çalışmaları süresince çocukların biricikliğini gözeten, onların ihtiyaçlarını odağa alan bir yaklaşımın benimsenmesini,
● Sadece deprem bölgesinde olan çocukların değil, başka illere taşınan, olan bitenlere tanıklık eden tüm çocukların desteklenmesini,
● Tüm psikososyal destek çalışmaları için yükümlü ve sorumluların şeffaf ve hesap verebilir olmasını ve çalışmaların sivil toplum katılımına açık bir şekilde gerçekleştirilip kamuoyunun yapılanlarla ilgili doğru ve düzenli bir şekilde bilgilendirilmesini,
● Psikososyal çalışmaların farklı gelişimsel, bedensel ve kültürel özellikleri olan çocukları ve farklı ihtiyaçları kapsayacak ve gözetecek şekilde planlanmasını,
● Çocuklarla doğrudan temasa izin veren psikososyal destek çalışmalarının ideolojik bir araca dönüşmeden, bütüncül, kapsayıcı ve hak temelli bir şekilde yürütülmesini acilen talep ediyoruz.
Hukuki Destek
● Çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunması için Çocuk Koruma Kanunu’na dayanan önlemlerin alınmasını ve koruma tedbirlerinin baroların adli yardım merkezlerinin atama yetkileri de kullanılılarak ivedilikle uygulanmasını,
● Çocukların kişisel bilgilerinin medya araçları ile paylaşılmamasını, çocukların unutulma hakkına saygı gösterilmesini,
● Depremden etkilenen çocuklara ilişkin verilerin şeffaf ve sürekli olarak paylaşılmasını, verilerin çocuk hakları ile bağlantılandırılarak ayrıştırılmasını,
● Deprem bölgesinde çocuklarla çalışma yapan kişilerin çocuklarla ilişkili mevzuatta belirtilen yetkin mesleklerden (psikolog, çocuk gelişimci, öğretmen, sosyolog, rehber öğretmen, sosyal hizmet uzmanı veya psikolojik danışman) olmasının dikkate alınmasını,
● Türkiye Barolar Birliği’nin tüm barolara çağrı yaparak Çocuk Hakları Merkezlerini bölgede aktif çalışmaya davet etmesini acilen talep ediyoruz.
Bütün çocuklar iyi ve güvende olana kadar çocukların takipçisiyiz.
Metnin PDF versiyonu için tıklayınız.