Skip to main content

Afet-Çocuk Sivil Koordinasyon Ekibi olarak, depremler sırasında ve sonrasında “kayıp” hale gelen çocukların ve onları arayan yakınlarının süreçlerine dair olguları paylaşmaya, ilgili bakanlıkların/kurumların ihmallerine işaret etmeye devam ediyoruz.

Depremlerin ilk gününden itibaren yapmakta olduğumuz izleme ve takip çalışmalarında; “kayıp” ilanlarıyla aranmakta olan çocukların isimsiz/kimliksiz şekilde kimsesizler mezarlıklarında bulunuşuna sıklıkla şahitlik ettik.

Ambulansa bindirildikten ya da hastaneye götürüldükten sonra çocuklarından haber alamayan aileler, Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Alo 183, E-Nabız, Alo 184, 10 hatlı çağrı merkezi, refakatsiz çocuklar arama ekranı gibi uygulamalara yönlendirildiler.

Aileler, çocuklarının sağ olduğu bilgisiyle tüm bu uygulamalara başvurarak ve farklı şehirlerdeki hastaneleri arayarak, kilometrelerce yol katederek çocuklarından haber almaya çalıştılar. Bu arayış sonunda, ailelerin çocuklarının vefat haberini almaya razı hale gelişine yakından tanık olduk.

İnsanları tekrar tekrar travmatize eden bu durumun örneklerinden birini paylaşıyor, Adalet Bakanlığı’na ve Sağlık Bakanlığı’na soruyoruz.

Bir ailenin çocuğunu arama süreci
5 yaşındaki E, Hatay’da ailesi ile birlikte binadan çıktı. Yaralı halde ambulansa bindirilen E’den bir daha haber alınamadı.
Ailesi E’yi Hatay, Ankara, Mersin, Adana, Zonguldak’taki hastanelerde 20 gün boyunca aradı.
Aile, çocuklarının aslında hayatını kaybetmiş ve Hatay’da kimsesizler mezarlığına defnedilmiş olduğunu 25 Şubat’ta öğrendi.

Ambulansa ailesi tarafından teslim edilen E, nasıl oldu da isimsiz/kimliksiz şekilde defnedildi?

Hayatını kaybeden ve kimliği belirlenemeyen çocukların kimliklendirme işlemleri (parmak izi, DNA örneği, fotoğraflama) neden her çocuk için prosedüre uygun ve standart şekilde yapılmadı?

Kimliklendirme işlemlerinin standartlara uygun ve hızlı şekilde tamamlanması için bölgede gönüllü çalışmak isteyen adli tıp uzmanlarına neden izin verilmedi?

Kimliksiz defnedilen çocuklar olduğu bilindiği halde, şehir şehir çocuklarını arayan aileler DNA örneği vermeleri için neden en baştan yönlendirilmedi?

Bakanlıklarınıza bağlı ilgili tüm kurumlar olası afet durumlarına karşı neden hazırlıksızdı?

Yeşil bir zemin üzerinde açık gri Türkiye haritası yer alıyor. Haritada Hatay yeşil, Adana mavi, Mersin pembe, Ankara kırmızı ve Zonguldak kırmızı renkle belirtilmiş. Haritanın altında üç kutucuk var. İlkinde “5 yaşında”, ikincide “5 şehir”, üçüncüde ise “20 gün” ifadeleri yer alıyor.Adalet ve Sağlık Bakanlıklarına soruyoruz; Ambulansa ailesi tarafından teslim edilen E, nasıl oldu da isimsiz/kimliksiz şekilde defnedildi? Hayatını kaybeden ve kimliği belirlenemeyen çocukların kimliklendirme işlemleri (parmak izi, DNA örneği, fotoğraflama) neden her çocuk için prosedüre uygun ve standart şekilde yapılmadı? Kimliklendirme işlemlerinin standartlara uygun ve hızlı şekilde tamamlanması için bölgede gönüllü çalışmak isteyen adli tıp uzmanlarına neden izin verilmedi? Kimliksiz defnedilen çocuklar olduğu bilindiği halde, şehir şehir çocuklarını arayan aileler DNA örneği vermeleri için neden en baştan yönlendirilmedi? Bakanlıklarınıza bağlı ilgili tüm kurumlar olası afet durumlarına karşı neden hazırlıksızdı?
Metnin tamamı ve pdf versiyonu için tıklayınız.