6 Şubat depremlerinin üzerinden 82 gün geçti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın “Çocuk Yüzyılı” sloganıyla “1. Çocuk Şurası”nı gerçekleştirdiği bugünlerde;
* depremde kaç çocuğun hayatını kaybettiğini,
* kaç çocuğun kimliksiz ve DNA örneği alınmadan defnedildiğini,
* kaç çocuğun ampüte edildiğini,
* kaç çocuğun akıbetinin bilinmediğini,
* kaç çocuğun refakatsiz kaldığını hâlâ tam olarak bilmiyoruz.
82 günün ardından çocukların temel haklarına erişemediği ve risk altında olduğu bu koşullarda #ÇocuklarınTakipçisiyiz demeye devam ediyor ve dördüncü olgumuzu paylaşıyoruz.
Bir kez daha Sağlık ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlıklarına soruyoruz.
1 ay sonra verilen vefat haberi
- 15 yaşındaki N, enkazdan çıkarıldıktan sonra ambulansla Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. N’den bir daha haber alınamadı.
- Yakınları N’yi bulmak için her gün Alo 184 Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi’ni ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çağrı Merkezi’ni aradı.
- 8 Mart’ta N’nin yakınlarını arayan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı görevlisi, N’nin 8 Şubat’ta hayatını kaybettiğini ve cenazesinin Ankara Şehir Hastanesi’nde olduğu bilgisini verdi.
Sağlık ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlıklarına Soruyoruz;
- Hastaneye kimlik bilgileriyle girişi yapılan bir çocuk, başka hastaneye sevk edilirken nasıl oldu da akıbeti belirsiz hale geldi?
- Yakınları her gün arayıp sorduğu halde, N’nin vefat ettiği bilgisinin paylaşılması nasıl ve neden 27 gün gecikti?
- Hem hastaneler hem de Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı arasında neden bilgi akışı sağlanmadı?
- Enkazdan çıkarılan veya hastanede ölen çocuklara otopsi yapıldı mı? Hangi çocukların travma, hangilerinin ihmal sonucunda (soğuk, açlık vb.) öldüğü biliniyor mu?
Metnin tamamı ve pdf versiyonu için tıklayınız.